Bitki Koruma Ürünleri
Türkiye’de bitki koruma ürünlerinin kısıtlanmış ve yasaklanmış olduğu dönemlerde gerekli önlemler alınmış ve aldrin, dieldrin, heptaklor, DDT, klordan ve toksafen gibi bitki koruma ürünlerinin kullanımı 1980’lerden bu yana kısıtlanmıştır. Aldrin ve heptaklorun toprağa uygulanması yasaklanmış, ancak tohumlarda kullanılmasına izin verilmiştir. DDT’nin sebzelerde ve meyve ağaçlarında kullanımı kısıtlanmış, ancak ağaçların çiçek açtıkları dönemlerde zeytin güvesine karşı ve pamukta prodenya’ya karşı kullanılmasına izin verilmiştir. Bu yıllarda, HCH kullanımına karşı herhangi bir karar alınmamıştır. Ancak, zirai koruma ilaçlarının kullanımının bir sonucu olarak, bitkilerde HCH ve samanda da DDT kalıntıları bulunmuş ve 1985 yılında gerekli önlemlerin alınması için bir uyarı yayınlanmıştır.
Yurdumuzda HCH stoğu, Kocaeli’nin Derince ilçesinde, Şirintepe yakınlarında bulunmaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kayıtlarında bu kimyasalın zirai mücadelede kullanılmak üzere üretimiyle ilgili herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Bu HCH, Merkim Sanayi Ürünleri A.Ş.’nin depolarında 50 kg’lık naylon torbalarda ve varillerde beyaz toz formunda saklanmaktadır. Depodaki tahmini kimyasal miktarı yaklaşık 3000 tondur. Bu madde Bitki Koruma Kimyasalları A.Ş. tarafından sanayide kullanılmak üzere üretilmiştir. HCH, insan ve çevre sağlığına olan zararlı etkilerinden ötürü 1985 yılında Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu ile yasaklanmıştır. Türkiye'de kalan son pestisit stoğu, GEF destekli yürütülmekte olan “KOK Stoklarının Ortadan Kaldırılması ve Salınımlarının Azaltılması Projesi” kapsamında 2017 yılına kadar bertaraf edilecektir.
PCB'ler
İlk UUP raporunda belirtilen kirlenmiş sahalar ve envanter kısmında verilen güncel bilgiler dışında, ülkemizdeki PCB kirlilik durumuna dair çok az bilgi mevcuttur. Önceki yıllarda yapılan envanter çalışmalarında belirlenen PCB içeren ekipmanların önemli bir bölümünün bertarafı gerçekleştirilmiştir. İlk Ulusal Uygulama Planı Raporunda belirtildiği gibi 1997-2007 yılları arasında İZAYDAŞ'da 3655 ton PCB içeren madde yakılmış ve 15531 ton PCB içeren madde ve ekipman ise bertaraf için yurtdışına ihraç edilmiştir. Türkiye'de atık ürünlerdeki PCB'lerin izlendiği sistematik çalışmalar yoktur. Son zamanlarda, evsel/kentsel atıksu arıtma çamurlarının yönetimine ilişkin bir projede, 28 farklı tesisin çamurlarında PCB düzeyleri ölçülmüştür. Arıtma çamurunun hiçbiri çamurun tarımda kullanımı için Türk mevzuatında belirtilen 800 ng -1 kuru ağırlık sınırını aşmamıştır.
Öte yandan, PCB içeren atıkların Çevresel Bilgi Sistemi (ÇBS) aracılığı ile envanteri tutulmaktadır. PCB içeren atık veya stoklar, sistem içerisindeki "PCB envanteri" başlığı altına kaydedilmektedir. 2009 yılında sisteme, yaklaşık 129 ton PCB'li ekipman veya atık kaydedilmiştir. Bu miktarın yaklaşık %81'ini PCB içeren atık yağlar oluştururken, %19'u PCB'li trafo veya kondansatörleri kapsamaktadır. 2010 yılında kaydedilen 555 ton içerisinde, PCB içeren trafo veya kondansatör miktarı önemli bir artış göstererek %89'lara ulaşmıştır. (Özyürek ve diğ., 2012). 2011 yılında ise 450 ton PCB’li atık kaydedilmiş olup, bunun %52’si PCB içeren atık yağ ve %48’i ise PCB içeren trafo ve ekipmanlardan oluşmuştur. Bu veriler, PCB içeren atıkların çeşit ve özelliği hakkında detaylı bilgilere ihtiyaç olduğunu açıkça göstermektedir.
Stockholm Sözleşmesinin ekinde yer alan tüm KOKlara ilişkin detaylı envanter çalışmalarına UUP’den ulaşılabilir.